6 Haziran 2012 Çarşamba

SBS ÖNCESİ ÖNERİLER




Aşağıda size sunulanların "tek gerçek" değil. İşinizi kolaylaştırabilecek öneriler olduğunu unutmayınız.

Sınava kısa bir süre kala;


- Dengeli beslenin.

- Sınav günü zinde olmanızı sağlayabilecek uyku düzeninizi, daha önceden oluşturun.

- Fazla yorucu olmayan fizik egzersizleri yapın.

- Motivasyonunuzu ve dikkatinizi dingin tutmak amacıyla açık havada yorucu olmayan etkinlikler yapabilirsiniz.
- "Matematik' ten şu kadar, Türkçeden bu kadar soru yapmalıyım" gibi koşullar üretmeyin.

- Kalan süre artık sınavın stresinin arttığı bir dönemdir bu sebeple adaylarla ve yakınlarınızla sınavla ilgili olabildiğince az konuşmayı deneyin.
- Başkalarıyla olan konuşmalarınız kadar kendinizle olan konuşmalarınıza da dikkat edin. "Kendi kendinizle olabildiğince olumlu diyalog" kurmaya özen gösterin. Devamlı olarak negatif yönde düşünürseniz kendinizi hep kötü hissedebilirsiniz.

- Öğrencilerin bu dönemde "puanım nereye yeterse orayı yazarım" yerine; hayalimdeki okula en iyi şartlarda gireceğim, okumaktan mutluluk duyacağım okul, kazanırsam okuyabileceğim okul şeklinde bir yaklaşım sergilemesi daha sağlıklı olacaktır.
BAŞARMAK İÇİN NE YAPMALI?

Sınava gerekli düzeyde hazır olduğunuzu düşünmelisiniz. Uzun bir hazırlık programını değerlendirdiniz. Her bir dersten öğrendiklerinizi bir gözden geçirdiğinizde kendinize güven duyuyor olmalısınız. Ayrıca kalan süreyi de iyi şekilde eksiklerinizi kapatarak, tekrarlar yaparak geçirmeniz bu duygunuzu daha da baskın hale getirecektir.

Her bir deneme sınavında amacınız SBS provaları yapmak, eksiklerinizi fark etmek, pratik yapmak ve bir sonraki deneme sınavına kadar bunları yaşama geçirmek olmalıdır.

Deneme sınavlarındaki konu eksiklerinizi iyi tespit edip gidermeyi, bir soru ile ilgili bilgiye daha ulaşmayı hedeflemelisiniz

Her bir deneme sınavında karşılaşabildiğiniz dikkatsizlik diye yorumlanacak hataların kaynaklarını araştırıp çözmeye çalışmalısınız.

İşinize yarayabileceğini düşündüğümüz dikkatsizlik denilen şeyin nedenleri ve çözümleri için size bir kaç öneri:

- Bazen soruları çok hızlı okumaya çalıştığınızda, yanlış ve eksik okuma nedeni ile soruyu doğru algılayamayabilirsiniz. Her soruyu ayrı bir birey kabul edip soru ile iyi iletişim kurmayı hedeflemelisiniz ve zamanla daha doğru okumaya başladığınızı fark edeceksiniz.
- Birbirini takip eden soruları bazen birbirine karıştırırsınız. Örneğin, 12. soruyu yaparken daha önce çözemediğiniz 7. soru aklınıza geliyor ise, 12. soruya dikkatinizi veremiyorsunuz demektir. Çözümü her soruyu kendine özgü kabul etmelisiniz. Zaten 12. soruya gereken dikkati verdiğinizde 7. soruyu hatırlamadığınızı göreceksiniz.

- Sınavlara her zaman aynı konsantrasyonla giremiyor olabilirsiniz. Bunun nedeni de her deneme sınavında birçok faktörün değişebilmesidir. Ama değişmeyen sadece sizsiniz. Sınavlara girmeden önce zihinsel bir hazırlıkla kendinizi gireceğiniz sınavda başarılı olmaya hazırlamalısınız. Sınavdan önce olumsuz sonuçları düşünerek kendinizi belki de farkında olmadan başarısızlığa itiyor olabilirsiniz. Bunun tersini yapmanız sizin için daha faydalı olacaktır.
- Sınavda sizin dışınızda da etkili bazı faktörler olduğunu unutmayınız. Bunları siz de biliyorsunuz; dışarıdan gelen sesler, (burnunu çekenler, ritmik hareketler yapanlar, gürültü vb.) salon gözlemcisinin tavırları insanı bazen rahatsız edebilir. Dışarıdan gelen bir gürültüye karşılık öfke, kızgınlık gibi olumsuz duygularla tepki veriyorsanız o zaman bunlar dikkatinizi bozuyor demektir. Değiştiremeyeceğiniz dış seslere duyarsız kalarak onlarla baş edebilirsiniz.

- Dikkatli olmak için özel bir çaba harcamak yerine her deneme sınavında, sınavla ilgili daha doğru davranışları alışkanlık haline getirip, olumsuz olanlardan da kurtularak sonuca ulaşabileceğinizi unutmayınız.




Kaynak:ntvmsnbc.com

2 Haziran 2012 Cumartesi

Çocuğu 60-72 Aylık Olan Anne-Babalar İçin Okula Başlama Kılavuzu

11 Nisan 2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni eğitim yasası ile okula başlama yaşı bir yaş erkene alınmış ve 60 ayını dolduran çocukların okula başlaması kararlaştırılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Mayıs ayında yayınladığı genelgede 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66 ayını doldurmuş olan çocukların okula kaydının zorunlu olarak yapılacağını, bu tarihte 60-66 ay arasında olan çocukların ise anne-babaların tercihine göre okula kaydedileceklerini belirtmiştir. 1 Haziran 2012 tarihinde ilkokul birinci sınıfa kayıtlar başlayacaktır. Çocuğu 60-72 ay arasında olan anne-babalar önemli bir karar aşamasındadır. Derneğimiz bu konuda anne-babalara yol gösterici bir kılavuz hazırlamayı gerekli görmüştür.

ÇOCUĞUM 60-66 AYLIK

Derneğimiz ilke olarak 2012-2013 sezonunda 60-66 ay arasındaki çocukların ilkokul eğitimine başlamasına karşıdır. Çünkü eğitimdeki sistem değişikliği bu sene yapılmış ve hemen uygulamaya geçilmiştir. Bu da aynı sınıfta hem 60 aylık hem de 80 aylık çocukların bir arada bulunması sonucunu doğurmuştur. Eski sistemin birinci sınıfları ile yeni sistemin birinci sınıfları aynı sınıfta eğitim görecektir. 20 aylık bir fark çocukluk döneminde büyük bir farktır. Bunun yanında 60-66 aylık çocuklar bilişsel (zihin) gelişimi, psikomotor (kas) gelişimi, sosyal gelişim ve duygusal gelişim açıdan okula başlamaya hazır olmayabilir. Bu çocuklar 80 aylık çocukların yanında kendini geride kalmış hissedebilir. Bu nedenle derneğimiz 60-66 ay arasındaki çocukların okula başlamasına taraftar değildir. Ancak aşağıda belirttiğimiz durumlardan beşi birden bir çocukta mevcutsa aileler bir uzmana danışarak çocuğunu okula başlatabilir.

·        Çocuğunuz anaokulu eğitimi aldıysa;
·        Anaokulu öğretmenleri veya okul psikologları çocuğunuzun fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimini okula başlamaya yeterli görüyorsa;
·        Çocuğunuz ileri gelişim özellikleri gösteriyorsa (harfleri kendiliğinden öğrendiyse, adını yardımsız yazabiliyorsa, basit toplama ve çıkarma işlemlerini yapmaya başladıysa, uzay, doğa gibi sıradışı konulara ilgisi varsa)
·        Çocuğunuz uygulanan gelişim ölçeklerinde* yaşının üstünde gelişim özellikler gösterdiyse;
·        Metropolitan Okul Olgunluğu Testi’nde okula başlamaya uygun tanısı aldıysa;

Eğer çocuğunuz bu beş şartı birden taşıyorsa o zaman onu okula başlatmak doğru olabilir. Çocuğunuz bu maddelerden birini taşımaması halinde okul kaydının önümüzdeki seneye ertelenmesi daha uygun olacaktır. Derneğimiz bu konudaki kararın bir uzman eşliğinde verilmesini önermektedir.

Yanlış Düşünceler

30 Eylül 2012 tarihi itibariyle çocuğu 60-66 aylık olan anne-babalar çocuklarını okula başlatırken kimi yanlış düşüncelere sahip olabilmektedir. Bu düşüncelerden birkaçı şöyledir:
·        Çocuğum bir an önce okula başlasın. Erken başlasın, erken bitirsin.
·        Abisi/ablası da başlayacak, onunla birlikte başlasın. Beraber gidip gelsinler.
·        Bir sene daha anaokuluna ücret ödemeyelim.
·        Filancanın çocuğu erken başladı da ne oldu? Zamanla alışır.
·        Evde canı sıkılıyor. Bari okula gitsin.
·        Komşunun çocuğu başladı, bizim çocuk da başlasın. Beraber gitsinler.
Yukarıdaki düşünceleri göz önüne alarak çocuklarını okula başlatmak anne-babaların yapacağı en büyük yanlışlardan biridir. Okula başlamada en önemli kriter çocuğun gelişim özelliklerinin okula başlamayı desteklemesidir. Erken okula başlama, çocukta okula karşı soğumaya neden olabilir ve uzun vadede çocuğun eğitimden uzaklaşmasını netice verebilir.

ÇOCUĞUM 66-72 AYLIK

30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66 ayını doldurmuş olan çocuklar otomatik olarak ilkokul birinci sınıfa kaydedilecektir. Ancak bu çocuklardan bazıları gelişim özellikleri (fiziksel, duygusal, zihinsel, psikomotor, sosyal) nedeni ile okula hazır olmayabilir. Eğer anne-baba olarak gözlemlerinize ya da anaokulu öğretmenlerinin ve psikologların gözlemlerine dayanarak çocuğunuzun okula hazır olmadığı kanaatine vardıysanız, çocuğunuzun okula başlamasını bir yıl geciktirebilirsiniz. Öncelikle yapmanız gereken çocuğunuzun gelişim özelliklerini ve okula uygunluğunu çeşitli testler ve gözlemler ile kontrol etmektir. Bu konuda çevrenizdeki anaokulları, ilçenizdeki RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi), okullardaki okul psikolojik danışmanları ve psikologlar size yardımcı olacaktır. Burada uygulanan testler ya da gözlemler sonucunda gerçekten çocuğunuzun okula uygun olmadığı anlaşılırsa, o zaman bu test-gözlem sonucu ve dilekçe ile okul yönetimine başvurup çocuğunuzun okula başlamasını bir sonraki seneye alabilirsiniz. Test-gözlem sonuçları çocuğunuzun okula başlamasını uygun göstermediği halde, çocuğunuzu yine de okula göndermek isterseniz ona zarar vermiş olursunuz.
Özetle, ilkokula başlama deneyimi her çocuk için aslında eğitim hayatına başlama dönemidir. Çocuk eğitim ve okumak hakkındaki ilk duygularını birinci sınıfta oluşturacaktır. Bu sınıfta atılacak olumlu ve pozitif ilk adımlar çocukların tüm eğitim hayatını olumlu etkiler. Bu dönemde atılacak yanlış adımlar ise çocuğun eğitimden soğumasına neden olabilir. Ailelere düşen görev, çocukları için doğru kararı uzmanlar eşliğinde, çocuğun gelişimini göz önüne alarak vermektir.

*Gelişim Testleri: Gelişim testleri çocuğun birçok alandaki gelişiminin yaşına uygun olup olmadığı ölçen testlerdir. Bu amaçla uzmanlarca Denver, AGTE, GESSEL vb. testler kullanılmaktadır.







                                                                                                                                                          KAYNAK:PEDEGOJİ DERNEĞİ